Popüler müzik arenası, aktörleri sıklıkla değişen, içerisinde sürekli var olabilmenin son derece zor olduğu bir alan. 90’lardaki pop patlamasında piyasaya çıkıp şöhret olan bir sürü yeni şarkıcının, 2000’lerde adının neredeyse hiç hatırlanmadığına dair sohbetlere siz de katılmış, en azından kulak misafiri olmuşsunuzdur. 90’lardan bugünlere gelebilmiş, yeni yeni şarkılarını halen geniş kitlelere dinletebilen şarkıcı sayısı, o dönem tanıştığımız yeni isimlerin toplam sayısına oranla çok çok düşük. O yıllardan bugüne müzikal kariyerini ilmek ilmek işleyip değişen trendlere göre kendini ve müziğini de yenileyen isimler bugün hala varlar.
0 Yorumlar
1992 tarihli ilk albümü “Yine Sensiz”in üzerinden 24 yıl geçti ve bugün o, uzun yıllardır yapmak istediği bir şeyi henüz gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyor. Kariyerinin en başlarından itibaren Türkiye’de pop müziğin tartışmasız tek kralı konumundaki Tarkan, yeni albümü “Ahde Vefa” ile bu kez Türk Sanat Müziği şarkılarına sesiyle hayat veriyor. Türk Sanat Müziğinin, kendisindeki yerinin çok özel ve ayrıcalıklı olduğunu her fırsatta dile getiren Tarkan, bu şekilde bu müzik tarzına olan gönül borcunu da ödemiş oluyor.
Kahve dünyada en çok tüketilen sıcak içecek. Ülkemizde ise tüketim oranı olarak çayın ardından ikinci sırada geliyor. Türkiye’de kahve tüketimi deyince de son yıllarda her ne kadar latte, cappuccino gibi daha çok Batı ülkelerinde popüler olan kahvelere talep belli bir artış gösterse de Türk Kahvesi halen zirvedeki yerini koruyor.
Mart ayı kedilerin ayı. Neden mi? Pek sevdiğimiz, yürüyüşlerine, bakışlarına hayran olduğumuz dört ayaklı arkadaşlarımızın yaşadığı cinsel coşku en çok bu ay kendini gösteriyor da ondan. Elbette kediler bu coşkuyu yaygın şekilde sanılanın aksine yalnızca mart ayında yaşamıyor ama çiftleşme dönemleri daha çok mart ayında başladığı için bu azgınlık evresi halk arasında mart ayıyla bağdaştırılıyor. Zihnimize ve dolayısıyla dilimize sağlam bir şekilde yerleşen bu durumun bir sonucu olarak bizlere de çevremizdeki azgın davranışlar sergileyen insanlara “Mart kedisi gibi dolanıp duruyorsun” ifadesini zevkle kullanmak düşüyor.
İzmir… Yalnızca Egenin değil, tüm Türkiye’nin incisi İzmir. Yalnızca orada doğup büyüyenler için değil, yolu bir şekilde en azından bir kez İzmir’den geçmiş çoğu insan için bu böyledir. Havası, suyu, yaşam kültürü bir başkadır İzmir’in. İnsanları bir başkadır. Evet, insanları… Malum, bir şehri şehir yapan orada yaşayan insanlardır. En güzel, en iyi alt ve üst yapıya sahip bir şehirde en kötü, en alt ve üst yapısız insanlar yaşıyorsa o şehir ne kadar yaşanası olur? Gelişmişlikten anladığımız nedir? Gecekondusuz bir şehir gelişmişlik demekse ne mutlu gecekondusuz şehirlerde yaşayanlara… Yok eğer gelişmişlik aynı havayı paylaştığı ama kendinden çok farklı olan insana saygıyla ve sevgiyle yaklaşmayı becerebilen insanlarsa o zaman ne mutlu İzmir’de yaşayanlara...
|
EDİTÖR
ARŞİV
Nisan 2016
Kategorİler
Tümü
|