Her şeyin tektipleştiği bir çağdayız. Özellikle sayıları giderek artan AVM’ler, yani alışveriş merkezleri sebebiyle eskiden türlü ihtiyacımızı gideren çoğu küçük esnafın yerini, bugün onların eşdeğeri olarak görülen zincir mağazalar aldı ve bu dönüşüm halen de devam ediyor.
Küçük esnafın yok olması deyince aklınıza ilk olarak bakkalların yerini süpermarketlerin alması geliyor belki ama zincirleşme her çeşit mağazada geçerli. Malum, tüketiciler olarak kozmetikten giyime pek çok alanda zincir olandan yanayız. Ben burada “Zincir mağazalar kötüdür” demiyorum tabii ama sütümüzü, ekmeğimizi, giysilerimizi, diş macunumuzu yaşadığımız mahalleye yakın, çoğunlukla tek şubesi olan o bağımsız dükkânlardan almanın tadı da bir başkaydı belki. Bu dükkânların yokluğunu, onları yaşamış olanlar bilebilir tabii. Ben bu yokluğu en çok eskiden, ben daha ilkokuldayken mahalle aralarında bile var olan müzik marketlerin, özellikle son 10 yılda hızla, birer birer aramızdan ayrılışıyla hissediyorum.
Bugün o birer birer yok olan müzik marketlerin yerini hangi zincir mağaza aldı diye düşündüğümüzde aklımıza elbette ki ilk olarak D&R mağazaları geliyor. D&R yalnızca müziğe dair ürünler değil, film, kırtasiye ürünleri, kitap, oyuncak ve çeşitli hediyelik eşyalar da satıyor ama benim ve birçoklarının aklında orası yine bir “müzik market”. Eskinin mahalle arası müzik marketleri için de bu böyleydi. Müzik kaset ve CD’lerinin yanı sıra film VCD/DVD’leri de satıyorlardı belki ama kendilerine koydukları ve aklımızda kalan isimleri hep “müzik market”ti. Müzik, ürünü satılan diğer alanlara hep galip gelirdi ve bu benim açımdan pek şahaneydi.
Bugün o birer birer yok olan müzik marketlerin yerini hangi zincir mağaza aldı diye düşündüğümüzde aklımıza elbette ki ilk olarak D&R mağazaları geliyor. D&R yalnızca müziğe dair ürünler değil, film, kırtasiye ürünleri, kitap, oyuncak ve çeşitli hediyelik eşyalar da satıyor ama benim ve birçoklarının aklında orası yine bir “müzik market”. Eskinin mahalle arası müzik marketleri için de bu böyleydi. Müzik kaset ve CD’lerinin yanı sıra film VCD/DVD’leri de satıyorlardı belki ama kendilerine koydukları ve aklımızda kalan isimleri hep “müzik market”ti. Müzik, ürünü satılan diğer alanlara hep galip gelirdi ve bu benim açımdan pek şahaneydi.
Ben şahsen müzik marketlerin 90’larını kısmen hatırlıyorsam da 2000’lerin başından itibaren bu müzik dolu küçük dükkânlarının yakın takipçisi oldum. Pek çok kadın nasıl ki sevdiği bir giyim mağazasında kendinden geçer, vücudu mutluluk hormonu salgılarsa ben de bir benzerini müzik kaset ve CD’leriyle çevirili bu dükkânlarda yaşar(d)ım. Önceleri ağırlıklı olarak film VCD’leri ile müzik kasetleri satan bu dükkânlar, sonrasında ağırlıklı olarak film DVD’leri ile müzik CD’leri satmaya başladı.
18 yaşıma kadar Samsun’da ikamet ettim ve 2000-2001 yıllarından itibaren şehirde müdavimi olduğum favori müzik marketlerim vardı. Ancak bu dükkânlar orada yaşadığım son birkaç yılda birer birer kapandı. Oradan ayrıldığım 2006 yılında şehir merkezinde sadece birkaç tane müzik market kalmıştı ve onlar da daha çok film VCD-DVD’leri satarak ya da kiralayarak para kazanabiliyorlardı. Film de satsalar eski alışkanlık ya, adları hep “müzik market” olarak kalmıştı. Bugün belki isimleriyle birlikte onlar da kalmamıştır artık, bilemiyorum.
Zincir olmayan, bağımsız müzik marketler tek tek kapanırken benimse gittiğim her yeni şehirde gözlerim öncelikle o küçük dükkânları arıyor. Geçen hafta da birkaç günlüğüne Hatay’daydım. İlk kez gittiğim şehrin merkezinde, Antakya’da sokak sokak dolaşırken müzik market radarım da sonuna kadar açıktı tabii. Neredeyse hayal kırıklığı içinde, elim boş döneceğimi düşünürken Hürriyet Caddesi üzerindeki “Gökhan Music” çıktı karşıma. İndirime girmiş müzik CD’lerini tarayıp arşivimde olmayanları almak en favori hobilerimdendir. Bu yüzden içeri girmeden önce kapı önündeki indirim sepetine hızlıca göz atıp birkaç müzik CD’sini kaptım ve öyle içeri girdim.
18 yaşıma kadar Samsun’da ikamet ettim ve 2000-2001 yıllarından itibaren şehirde müdavimi olduğum favori müzik marketlerim vardı. Ancak bu dükkânlar orada yaşadığım son birkaç yılda birer birer kapandı. Oradan ayrıldığım 2006 yılında şehir merkezinde sadece birkaç tane müzik market kalmıştı ve onlar da daha çok film VCD-DVD’leri satarak ya da kiralayarak para kazanabiliyorlardı. Film de satsalar eski alışkanlık ya, adları hep “müzik market” olarak kalmıştı. Bugün belki isimleriyle birlikte onlar da kalmamıştır artık, bilemiyorum.
Zincir olmayan, bağımsız müzik marketler tek tek kapanırken benimse gittiğim her yeni şehirde gözlerim öncelikle o küçük dükkânları arıyor. Geçen hafta da birkaç günlüğüne Hatay’daydım. İlk kez gittiğim şehrin merkezinde, Antakya’da sokak sokak dolaşırken müzik market radarım da sonuna kadar açıktı tabii. Neredeyse hayal kırıklığı içinde, elim boş döneceğimi düşünürken Hürriyet Caddesi üzerindeki “Gökhan Music” çıktı karşıma. İndirime girmiş müzik CD’lerini tarayıp arşivimde olmayanları almak en favori hobilerimdendir. Bu yüzden içeri girmeden önce kapı önündeki indirim sepetine hızlıca göz atıp birkaç müzik CD’sini kaptım ve öyle içeri girdim.
Dükkânın sahibi Gökhan Bey, satın almak üzere elimde tuttuğum albümlerin içeriği hakkında bilgi sahibi olduğunu gösteren cümleleriyle dikkatimi çekti öncelikle. Doğrusu o güne dek, sattığı müzik kaset ve CD’lerine yalnızca ticari bir ürün olarak bakmayıp içeriklerini de son derece iyi bilen bir dükkân sahibiyle karşılaşmamıştım. Gökhan Bey’le, aldığım Fatih Erdemci albümü üzerine konuştuktan sonra ben de merak ettiğim soruları sorma fırsatını buldum ve kendisiyle Antakya’daki müzik marketlerin yıllar içinde değişen kaderine ve değişen tüketici alışkanlarına dair kısa, hoş bir sohbet gerçekleştirdik.
Ocak 2001’den bu yana Antakyalı müzikseverlere hizmet veriyormuş Gökhan Music mağazası. Yani müzik marketlerin halen iyi sayılabilecek derecede iş yaptığı son dönem olan 2000’li yılların başlarında açılmış. İlk yıllarda kaset ve CD satışları pek de fena değilmiş, ancak seneler geçtikçe kaset satışları azalmış, CD satışları ise artmış. 2005-2006 civarında CD satışları, her ne kadar satılan CD miktarı az bir artış göstermiş olsa da kaset satışlarını geçmiş. Malum, internetin yaygınlaşması ile birlikte müziğin dijitalleşmesinin, müzik dinleme alışkanlıklarımız üzerindeki etkisi o yıllarda kendini göstermeye başlamıştı.
Ücretsiz ve illegal olarak indirilen MP3’ler yüzünden müzik marketlere uğrayan dinleyici sayısı azaldıkça Antakya’daki ve tüm Hatay’daki müzik marketler de birer birer kapanmaya başlamış. Türkiye’de müzik kaseti üretiminin tamamen sona erdiği 2009-2010 yılına geldiğimizde, Gökhan Music’te de zaten kaset satışları çoktan durma noktasına gelmiş. O tarihlerden bu yana ise giderek azalan bir miktarda CD satışları devam ediyormuş.
Ocak 2001’den bu yana Antakyalı müzikseverlere hizmet veriyormuş Gökhan Music mağazası. Yani müzik marketlerin halen iyi sayılabilecek derecede iş yaptığı son dönem olan 2000’li yılların başlarında açılmış. İlk yıllarda kaset ve CD satışları pek de fena değilmiş, ancak seneler geçtikçe kaset satışları azalmış, CD satışları ise artmış. 2005-2006 civarında CD satışları, her ne kadar satılan CD miktarı az bir artış göstermiş olsa da kaset satışlarını geçmiş. Malum, internetin yaygınlaşması ile birlikte müziğin dijitalleşmesinin, müzik dinleme alışkanlıklarımız üzerindeki etkisi o yıllarda kendini göstermeye başlamıştı.
Ücretsiz ve illegal olarak indirilen MP3’ler yüzünden müzik marketlere uğrayan dinleyici sayısı azaldıkça Antakya’daki ve tüm Hatay’daki müzik marketler de birer birer kapanmaya başlamış. Türkiye’de müzik kaseti üretiminin tamamen sona erdiği 2009-2010 yılına geldiğimizde, Gökhan Music’te de zaten kaset satışları çoktan durma noktasına gelmiş. O tarihlerden bu yana ise giderek azalan bir miktarda CD satışları devam ediyormuş.
Gökhan Bey’in de artık direniş gösteremeyip dükkânı kapatmayı düşündüğü yıllar en nihayetinde gelmiş. Ancak plakların geri dönmesi ve özellikle son 1-2 yılda artan plak satışlarıyla “mücadeleye devam” kararı almış kendisi. Bugün eski-yeni plak satışı, kazancının önemli bir bölümünü oluşturuyormuş.
Türk Popunun büyük isimlerinin, yayınlanan yeni albümlerinin de dinleyicileri müzik marketlere getiren önemli bir etken olduğunu söylüyor Gökhan Bey. Malum, bir tıkla istedikleri şarkıya ulaşabildikleri bu devirde, dinleyiciler müzik CD’lerine eskiye kıyasla daha nadir olarak para harcıyorlar ve sadece en değer verdikleri isimlerin albümlerini, daha çok da koleksiyon amaçlı satın alıyorlar. Bu bağlamda Gökhan Bey, Tarkan’ın geçtiğimiz haftalarda yayınlanan yeni albümü “Ahde Vefa”yı satın almak üzere dükkânına gelen dinleyicilerin, gelmişken başka albümler de satın aldığından bahsetti.
Bazılarına klişe gelebilir ama dokunarak satın almanın tadı hala bir başka bence. Özellikle de konu müzikle alakalı ürünler olunca… Siz de benle aynı fikirdeyseniz, ilk fırsatta en yakınınızdaki bir müzik markete uğramayı ihmal etmeyin. Yolunuz bir gün Hatay’a düşerse de, orada kalan son kahraman “Gökhan Music”e uğramadan dönmeyin, en azından kalan sağlar bizim olsun.
Türk Popunun büyük isimlerinin, yayınlanan yeni albümlerinin de dinleyicileri müzik marketlere getiren önemli bir etken olduğunu söylüyor Gökhan Bey. Malum, bir tıkla istedikleri şarkıya ulaşabildikleri bu devirde, dinleyiciler müzik CD’lerine eskiye kıyasla daha nadir olarak para harcıyorlar ve sadece en değer verdikleri isimlerin albümlerini, daha çok da koleksiyon amaçlı satın alıyorlar. Bu bağlamda Gökhan Bey, Tarkan’ın geçtiğimiz haftalarda yayınlanan yeni albümü “Ahde Vefa”yı satın almak üzere dükkânına gelen dinleyicilerin, gelmişken başka albümler de satın aldığından bahsetti.
Bazılarına klişe gelebilir ama dokunarak satın almanın tadı hala bir başka bence. Özellikle de konu müzikle alakalı ürünler olunca… Siz de benle aynı fikirdeyseniz, ilk fırsatta en yakınınızdaki bir müzik markete uğramayı ihmal etmeyin. Yolunuz bir gün Hatay’a düşerse de, orada kalan son kahraman “Gökhan Music”e uğramadan dönmeyin, en azından kalan sağlar bizim olsun.