Geçtiğimiz hafta komşu ülke Yunanistan’da meclisteki oylamada eşcinsel çiftlerin resmi birlikteliği açık ara farkla onaylandı. Ortodoks Kilisesi’nin bu kadar çok etkisinde olan ve en az bizim kadar dindar bir ülkede böyle bir sonucun çıkması gayet keyifli bir durum. Ülke olarak baktığınız zaman belki bize göre dinlerine daha düşkün bir millet olduklarını söyleyebiliriz Yunanların. Zira Türkiyeliler olarak her ne kadar dindar olduğumuzu söylesek de bence biz dini biraz yanlış anlıyoruz.
Yasa onaylandıktan sonra Başbakan Çipras yaptığı “Bu yasa, zamana yaraşan bir hareket değildir, bir özürdür. Bu yasanın çıkması ile tarihimizdeki büyük bir utanç dönemi kapanmış, yurttaşlarımızın inkar ve marjinalize edilmesinin sonuna gelinmiştir. Bu yasa aylar, hatta yıllar önce meclisimizden geçmeliydi” şeklindeki açıklamayla bulunduğu koltuğu sonuna kadar hak ettiğini gösterdi. Ülkesindeki insanları varoluşlarından ötürü suçlamak yerine onlar için çalışmak, milletini hiçbir şekilde ayırmadan hepsinin haklarını gözetmek keşke her yöneticisinde bulunan bir özellik olsa. Türkiye’de üzerimize salınan nefret söylemlerinin ardından yanı başımızdaki ülkede böyle güzel gelişmelerin olması gerçekten çok imrendirici.
Avrupa Birliği Yasaları’nın da etkisiyle yeni yıla girmeden LGBTİ bireylere verilebilecek en güzel hediyelerinden birini vermiş oldu Yunanistan. AB ülkeleri arasında bu zamana kadar eşcinsel birliktelikleri resmi olarak kabul etmemiş nadir ülkelerden olan Yunanistan sosyalist başkanlarının da etkisiyle tüm dini baskıları bir kenara bıraktı ve gereğini yaptı. Türkiye’de böyle bir şeyin olması için önümüzde çok çok uzun yıllar var diye düşünüyorum. Bir kere zaten mecliste CHP ve HDP dışında LGBTİ haklarını savunan bir parti yok. Onların içerisinde de tümünün desteklemediğini düşünürsek böyle bir yasa tasarısı hadi sunuldu diyelim asla kabul edilmez. Tabii biz Müslümanız ya, aman belki başımıza taş yağar.
Avrupa Birliği Yasaları’nın da etkisiyle yeni yıla girmeden LGBTİ bireylere verilebilecek en güzel hediyelerinden birini vermiş oldu Yunanistan. AB ülkeleri arasında bu zamana kadar eşcinsel birliktelikleri resmi olarak kabul etmemiş nadir ülkelerden olan Yunanistan sosyalist başkanlarının da etkisiyle tüm dini baskıları bir kenara bıraktı ve gereğini yaptı. Türkiye’de böyle bir şeyin olması için önümüzde çok çok uzun yıllar var diye düşünüyorum. Bir kere zaten mecliste CHP ve HDP dışında LGBTİ haklarını savunan bir parti yok. Onların içerisinde de tümünün desteklemediğini düşünürsek böyle bir yasa tasarısı hadi sunuldu diyelim asla kabul edilmez. Tabii biz Müslümanız ya, aman belki başımıza taş yağar.
Tecavüz oranı bu kadar yüksek olan bir ülkede bir eşcinsel çift el ele yürüse yemedikleri laf kalmaz. Ama hayvan tecavüzcülerine, çocuk gelinlere, aile içi şiddete kimse sesini çıkarmaz. Her sene onlarca kadın gözümüzün önünde ölürken kimsenin kılı kıpırdamaz ama konu eşcinsel birlikteliğe gelince bizim dinimize sığmıyor değil mi? Gerçekten çok acı gerçekler bunlar. Her türlü haksızlığa avazları çıktıkları kadar bağıran LGBTİ bireyler kadar hak savunucusu kimse yoktur bu ülkede. Arkasından “ibne” diye bağırdığınız çocuklar polisin karşısında dimdik durup haklarını savunabiliyorlar. Bedenini taşıyamayan ruhları olduğu için toplum dışına ittiğiniz trans bireyler kadına karşı şiddet eylemlerinde en önde yürüyenler oluyor her zaman.
Bir yanımızdaki doğu ülkelerinde eşcinsel oldukları gerekçesiyle yüksek binaların çatılarından aşağıya atılarak idam edilen eşcinsel bireyler varken diğer yanımızdaki masmavi ülkede eşcinsel bireyler özgürlüklerine ve eşitliklerine bir yasayla kavuşabiliyorlar. Türkiye’nin haksal ve politik açıdan hangi yana daha yakın olduğu hepimizin malumu ancak gönül isterdi ki Ege’nin serin sularından esen imbatlar Türkiye’nin kaderini de değiştirebilsin. Atina ziyaretimde aldığım Yunan kahvemi yudumlarken yanında içtiğim mastika likörümün küçük kadehini başbakan “Çipras önderliğindeki özgür Yunanistan’a selam olsun” diyerek kaldırıyorum.
Tebrikler Yunanistan! Yaşasın özgürlük!
Aşk er ya da geç kazanır! Aşk her zaman kazanır!
Bir yanımızdaki doğu ülkelerinde eşcinsel oldukları gerekçesiyle yüksek binaların çatılarından aşağıya atılarak idam edilen eşcinsel bireyler varken diğer yanımızdaki masmavi ülkede eşcinsel bireyler özgürlüklerine ve eşitliklerine bir yasayla kavuşabiliyorlar. Türkiye’nin haksal ve politik açıdan hangi yana daha yakın olduğu hepimizin malumu ancak gönül isterdi ki Ege’nin serin sularından esen imbatlar Türkiye’nin kaderini de değiştirebilsin. Atina ziyaretimde aldığım Yunan kahvemi yudumlarken yanında içtiğim mastika likörümün küçük kadehini başbakan “Çipras önderliğindeki özgür Yunanistan’a selam olsun” diyerek kaldırıyorum.
Tebrikler Yunanistan! Yaşasın özgürlük!
Aşk er ya da geç kazanır! Aşk her zaman kazanır!