Hayır ya, hayır! Hayır diyorum, konuşmayacağım diyorum. Bu haftam Ankara, İstanbul ve Atina arasında mekik dokumakla geçmiş olabilir ama konuşmayacağım işte! Patlama olduysa oldu, benim sinirlerim son derece gerildiyse gerildi, bunun sorumlularının 1 Kasım’da aşağı çekilmesini dilediysem diledim. Bunlar kimseyi ilgilendirmez. Hayır ya, kararlıyım. Siyaset konuşmayacağım!
Bu hafta Ankara’daki barış mitinginde yüzden fazla insanımızı kaybettik. İçim o kadar yanıyor ki anlatamam size. Barış için orada toplanmış, barıştan başka bir şey düşünmeyen onlarca insanımızı kaybetmek ne kadar acı verici hepimiz için. Ardından gelen, güvenlikle alakalı açıklamalarla iyice gerildiğimiz bir hafta geçirdik. Kaç kişi arkadaşını, akrabasını, oğlunu, kızını, annesini kaybetti. Zaten böyle bir olaya kahrolmak için illa tanıdığın birisinin hayatını kaybetmiş olması gerekmiyor. Ama hayır ya, ben siyaset konuşmayacağım!
Bu hafta Ankara’daki barış mitinginde yüzden fazla insanımızı kaybettik. İçim o kadar yanıyor ki anlatamam size. Barış için orada toplanmış, barıştan başka bir şey düşünmeyen onlarca insanımızı kaybetmek ne kadar acı verici hepimiz için. Ardından gelen, güvenlikle alakalı açıklamalarla iyice gerildiğimiz bir hafta geçirdik. Kaç kişi arkadaşını, akrabasını, oğlunu, kızını, annesini kaybetti. Zaten böyle bir olaya kahrolmak için illa tanıdığın birisinin hayatını kaybetmiş olması gerekmiyor. Ama hayır ya, ben siyaset konuşmayacağım!
Konuşmayacağım tabii ki ama hayatımız da bununla geçiyor. Ankara’daki olayların üstüne hemen kalkıp oraya gittim. Hastaneye gidenlere saldıranlar mı dersiniz, polislerin dertsiz tasasız hala gaz atması mı dersiniz neler neler vardı Ankara’da. Hangi akli dengesi yerinde bir kişi patlama olan bir yere ambulans yerine toma gönderir? Hangi akla hizmet böyle bir şey yapılabilir? Bu ne kadar acı bir durumdur. Hırstan gözümüzü kan bürümüş. Elleri kanlı insanlara hala inanan var mı? Gerçekten çok şaşırıyorum. Ama yok ya, hayır. Ben artık ilgilenmiyorum. Siyaset konuşmayacağım!
Ankara’nın ardından Yunanistan başbakanı Aleksis Çipras’ın çağrısıyla Atina’ya gittim ve hükümet meydanındaki eylemlere katıldım. Biz Türkiye’de eylemlere bu şekilde gidemiyoruz, biliyorsunuz. Hemen gaz yiyoruz, dayak yiyoruz, polis şiddetine maruz kalıyoruz. Ama Atinalı polisler eylemcileri korumak için oraya gönderilmişlerdi. İçimizdeki buruklukla Türkçe olarak sloganlarımızı attık, birbirimize başsağlığı diledik ve güvenli bir şekilde otellerimize geri döndük. Atina’daki eylemler hala devam ediyor. Her gün bir grup insan hükümetin önünde toplanıp eylem yapıyor ve Ankara’daki olayları lanetliyor. Başbakan da zaten bunu istiyor, böyle olmasını istiyor. Orada bulunmuş olabilirim ama hayır, ben yine de kararlıyım. Siyaset konuşmayacağım!
Ankara’nın ardından Yunanistan başbakanı Aleksis Çipras’ın çağrısıyla Atina’ya gittim ve hükümet meydanındaki eylemlere katıldım. Biz Türkiye’de eylemlere bu şekilde gidemiyoruz, biliyorsunuz. Hemen gaz yiyoruz, dayak yiyoruz, polis şiddetine maruz kalıyoruz. Ama Atinalı polisler eylemcileri korumak için oraya gönderilmişlerdi. İçimizdeki buruklukla Türkçe olarak sloganlarımızı attık, birbirimize başsağlığı diledik ve güvenli bir şekilde otellerimize geri döndük. Atina’daki eylemler hala devam ediyor. Her gün bir grup insan hükümetin önünde toplanıp eylem yapıyor ve Ankara’daki olayları lanetliyor. Başbakan da zaten bunu istiyor, böyle olmasını istiyor. Orada bulunmuş olabilirim ama hayır, ben yine de kararlıyım. Siyaset konuşmayacağım!
Bu sene nasıl bir sene geçirdik. Diyarbakır ve Suruç’tan sonra şimdi de Ankara. Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Masa başında gerçekleştirilen bu kadar oyun ne zaman son bulacak? Bu olaya kim son diyebilir? Açıkçası bu soruların cevaplarını asla bilemiyoruz. Ama bakacağız zaman bize neler gösterecek. Aydınlık günler elbet gelecek, bir gün feraha çıkacağız. Ama o günleri biz mi yoksa bizden sonraki kuşaklar mı görecek, işte orası meçhul. Evet, siyaset konuşmayacağım artık, sözüm var ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim. KATİL DEVLET HESAP VERECEK!