Sevilen müzisyen Koray Candemir, Habertürk'ten Aslıhan Çalapkulu'ya konuştu...
"Benim tek derdim müzik yapmak." Kendi deyimiyle böyle anlatıyor Kargo'yu, Maskott'u ve geriye kalan her şeyi. Daha 20 yaşındayken eline aldığı mikrofonu inatla bırakmadan... Aşk'ın odalardaki yalnızlığını da en iyi o anlatıyor, Seattle'ın hüznünü de. Olabildiğine naif, sade, fütursuz... Kargo'yla kendine aşık eden, özlenildiğinde Nadas'a çekildiği okyanus ötesinden el uzatan, tek derdi olan müziği iyi ki de yapan Koray Candemir'le konuştuk...
Kargo ilk çıktığında Türkiye'deki en popüler rock grubunun solisti haline geldiniz. O dönem ne hissettiniz?
20 yaşındaydım ve durumu o zaman pek anlayamamıştım. Bunlar sonradan geriye bakıp tespit ettiğim şeylerdi. İlk 2 sene herkes gibi biz de kafayı uçurmuşuz. Fakat çok genç yaşta olduğum için genç bir erkek bilincine sahiptim.
Bu süreçteki program yoğunluğu nasıldı?
3-4 sene çok anlayamadan geçti. Çok fazla konser veriyorduk ve bu da istediğimiz bir şeydi. Çünkü her zaman canlı çalmak istiyorduk.
Çok büyük bir kitleniz vardı... İlk etapta bu durum şaşkınlık yarattı mı?
Başta bir şok oluyorsun sonra da bu duruma alışıyorsun. Çünkü işinin bir parçası olarak görmeye başlıyorsun.
20 yaşındaydım ve durumu o zaman pek anlayamamıştım. Bunlar sonradan geriye bakıp tespit ettiğim şeylerdi. İlk 2 sene herkes gibi biz de kafayı uçurmuşuz. Fakat çok genç yaşta olduğum için genç bir erkek bilincine sahiptim.
Bu süreçteki program yoğunluğu nasıldı?
3-4 sene çok anlayamadan geçti. Çok fazla konser veriyorduk ve bu da istediğimiz bir şeydi. Çünkü her zaman canlı çalmak istiyorduk.
Çok büyük bir kitleniz vardı... İlk etapta bu durum şaşkınlık yarattı mı?
Başta bir şok oluyorsun sonra da bu duruma alışıyorsun. Çünkü işinin bir parçası olarak görmeye başlıyorsun.
Şimdiyle o zaman arasında fark var mı?
Farklı olan 90'lı yıllarda bir gizem ve ulaşılmazlık söz konusuydu. Hayranlık olayı bambaşka bir şeydi. Evin kapısına gelmeler, yolda gördüğünde heyecanlanıp bağırmaya başlamalar... Bu tepki doğaldı çünkü internet yoktu. Şimdi her yerde ve her şeyde olduğumuz için o gizem durumu ortadan kalktı.
Bu kadar popülerken dağılma süreci nasıl başladı?
2000 yılında ara gibi bir şey yaşadık. Ben bunun mental olarak yorgun olmamızdan kaynaklandığını düşünüyorum. 4 senede 4 albüm yaptık. Kendi içimizde yaşadığımız şeyler de çok zordu. Türkiye'de grup kültürü 70'lerde kaldığı için büyük zorluklar yaşadık.
Ne tür zorluklar?
Biz müzik yapmaya çalışıyorduk ama şirketler bizi pop grubu olarak lanse etmek istiyordu. Rock mı pop mu belli değildi yani. Bunların tamamı bize pati çektirmiş zamanla. Haliyle bir yorgunluk oluştu.
Yorgunluğun sebep olduğu bu ara moral bozukluğu ya da karamsarlığa neden oldu mu?
Ben geçmişe dönük yaşayan biri değilim. Kariyerde dalgalanmalar olabileceğini bilen adamlardık hepimiz. Her şarkıda veya albümde sürekli ortada olacaksınız diye bir şey yok. Derdi müzik yapmak olan adamlar olarak biz bu iniş çıkışlara aldırış etmedik.
Kargo'dan ayrıldıktan sonra neler yaptınız?
2002'de dağıldık ve herkes kendi işiyle ilgilendi. Ben solo albüm yaptım. Sonra 2004'de tekrar toparlandık. Sonra da Yıldızların Altında, Ateş ve Su gibi 4 senelik bir serüvenden sonra ben Kargo'dan ayrıldım.
Daha sonrasında Serkan Çeliköz ile kurduğunuz Maskott grubu serüveni başlıyor... Bu grup neden Amerika'da kuruldu?
Serkan'la birlikte buradan kaçıp Amerika'ya yerleşmiştik. Arada gidip geliyorduk ama totalde 3 sene orada yaşadık. Beraber müzik yapmaktan ve üretmekten büyük zevk alıyorduk ve bunu değerlendirmek istedik. Önce kimyamızın oturması için şarkıları Türkçe olarak kaydettik.
Farklı olan 90'lı yıllarda bir gizem ve ulaşılmazlık söz konusuydu. Hayranlık olayı bambaşka bir şeydi. Evin kapısına gelmeler, yolda gördüğünde heyecanlanıp bağırmaya başlamalar... Bu tepki doğaldı çünkü internet yoktu. Şimdi her yerde ve her şeyde olduğumuz için o gizem durumu ortadan kalktı.
Bu kadar popülerken dağılma süreci nasıl başladı?
2000 yılında ara gibi bir şey yaşadık. Ben bunun mental olarak yorgun olmamızdan kaynaklandığını düşünüyorum. 4 senede 4 albüm yaptık. Kendi içimizde yaşadığımız şeyler de çok zordu. Türkiye'de grup kültürü 70'lerde kaldığı için büyük zorluklar yaşadık.
Ne tür zorluklar?
Biz müzik yapmaya çalışıyorduk ama şirketler bizi pop grubu olarak lanse etmek istiyordu. Rock mı pop mu belli değildi yani. Bunların tamamı bize pati çektirmiş zamanla. Haliyle bir yorgunluk oluştu.
Yorgunluğun sebep olduğu bu ara moral bozukluğu ya da karamsarlığa neden oldu mu?
Ben geçmişe dönük yaşayan biri değilim. Kariyerde dalgalanmalar olabileceğini bilen adamlardık hepimiz. Her şarkıda veya albümde sürekli ortada olacaksınız diye bir şey yok. Derdi müzik yapmak olan adamlar olarak biz bu iniş çıkışlara aldırış etmedik.
Kargo'dan ayrıldıktan sonra neler yaptınız?
2002'de dağıldık ve herkes kendi işiyle ilgilendi. Ben solo albüm yaptım. Sonra 2004'de tekrar toparlandık. Sonra da Yıldızların Altında, Ateş ve Su gibi 4 senelik bir serüvenden sonra ben Kargo'dan ayrıldım.
Daha sonrasında Serkan Çeliköz ile kurduğunuz Maskott grubu serüveni başlıyor... Bu grup neden Amerika'da kuruldu?
Serkan'la birlikte buradan kaçıp Amerika'ya yerleşmiştik. Arada gidip geliyorduk ama totalde 3 sene orada yaşadık. Beraber müzik yapmaktan ve üretmekten büyük zevk alıyorduk ve bunu değerlendirmek istedik. Önce kimyamızın oturması için şarkıları Türkçe olarak kaydettik.
Çok fazla Türkiye'yi düşünerek oluşturulan bir albüm değildi o zaman?
Türkiye odaklı bir albüm değildi. Albüm soğuktu ama ben çok severim. İçinde Seattle'ın o hüznünü barındırır. Burada albümün içine girmek için birkaç kez dinlemek gerekir.
Maskott grubunu anlamak için içine girmek lazım dediniz... Mevcut kitlenizi değiştiren bir şey miydi bu?
Bunu hiç bilmiyorum çünkü Türkiye'de tanıtımını çok yapamadık. Kargo kadar kitleye ulaşması benim için de sürpriz olurdu. Beklenti olmadan yaptığımız, Amerika'da çok iyi stüdyolarda kaydını tamamladığımız ve benim içime çok sinen bir albümdü.
Peki solo albüm yapmak mı daha komplike yoksa grup olarak mı?
Bir grupla albüm çıkarmak her zaman daha zor olur çünkü orada herkesin fikri önemli oluyor. Ama çok daha zevklidir. Solo albüm yaparken de her zaman birlikte çaldığım arkadaşlarımla çalışıp yine grup işi gibi bir şey ürettik.
Harun Tekin'den aldığınız Kar şarkısının hikayesi nedir?
Bu şarkı için uzun zaman bekledim. En sonunda daha solo albümün hazırlıkları bile başlamamışken Harun'a "Bana bir şarkı ver. Ben onu kullanacak bir proje bulacağım" dedim.
Kar baştan itibaren sizin için oluşturulan bir şarkı oldu yani?
Evet.
'İÇİME SİNEN FİLMDE YER ALABİLİRİM'
Müziği bir kenara bırakırsak Ferzan Özpetek'in yönettiği Cahil Periler filminde performansınız çok beğenildi. Oyuncu olarak daha sık görebilir miyiz sizi?
O filmden sonra çok fazla teklif geldi ve hala da geliyor. Ben oyuncu değilim. Belki becerebilirim ama çok fazla iyi oyuncu diyebileceğim arkadaşım var ve ben onlara saygıyla bakıyorum.
Güzel bir proje teklif edilirse?
Güzel bir sinema filmi projesinde kesinlikle yer alabilirim. Sinemayı çok severim çünkü o benim için bir renktir ve çok eğlencelidir. Sadece hayatımda müzik olduğu için seçici davranıyorum.
Sinemadan tekrar müziğe geçersek her cuma Hayal Kahvesi'nde çıkıyorsunuz... Zaman geçtikçe daha yorucu mu eğlenceli mi oluyor?
Eğlenceli oluyor. Biz ekip olarak sahnedeyken çok eğleniyoruz ve çalmak bizi dinç tutuyor. Eğer yaptığımız işten zevk almayan insanlar olsaydık her hafta aynı yerde sahne almak yük gibi gelebilirdi.
Gelen kesim sizin Kargo'dan tanıdığınız kitle mi?
Biz orada bar programından ziyade konser repertuarıyla sahneye çıkıyoruz. Hayal'in müdavimleri de geliyor, bizi izlemek için gelenler de oluyor.
Peki ne kadar daha devam edecek?
Plan program yapamadık Hayal Kahvesi için ama her iki taraf da memnun olduğu ve eğlendiği sürece devam edecek gibi gözüküyor.
Türkiye odaklı bir albüm değildi. Albüm soğuktu ama ben çok severim. İçinde Seattle'ın o hüznünü barındırır. Burada albümün içine girmek için birkaç kez dinlemek gerekir.
Maskott grubunu anlamak için içine girmek lazım dediniz... Mevcut kitlenizi değiştiren bir şey miydi bu?
Bunu hiç bilmiyorum çünkü Türkiye'de tanıtımını çok yapamadık. Kargo kadar kitleye ulaşması benim için de sürpriz olurdu. Beklenti olmadan yaptığımız, Amerika'da çok iyi stüdyolarda kaydını tamamladığımız ve benim içime çok sinen bir albümdü.
Peki solo albüm yapmak mı daha komplike yoksa grup olarak mı?
Bir grupla albüm çıkarmak her zaman daha zor olur çünkü orada herkesin fikri önemli oluyor. Ama çok daha zevklidir. Solo albüm yaparken de her zaman birlikte çaldığım arkadaşlarımla çalışıp yine grup işi gibi bir şey ürettik.
Harun Tekin'den aldığınız Kar şarkısının hikayesi nedir?
Bu şarkı için uzun zaman bekledim. En sonunda daha solo albümün hazırlıkları bile başlamamışken Harun'a "Bana bir şarkı ver. Ben onu kullanacak bir proje bulacağım" dedim.
Kar baştan itibaren sizin için oluşturulan bir şarkı oldu yani?
Evet.
'İÇİME SİNEN FİLMDE YER ALABİLİRİM'
Müziği bir kenara bırakırsak Ferzan Özpetek'in yönettiği Cahil Periler filminde performansınız çok beğenildi. Oyuncu olarak daha sık görebilir miyiz sizi?
O filmden sonra çok fazla teklif geldi ve hala da geliyor. Ben oyuncu değilim. Belki becerebilirim ama çok fazla iyi oyuncu diyebileceğim arkadaşım var ve ben onlara saygıyla bakıyorum.
Güzel bir proje teklif edilirse?
Güzel bir sinema filmi projesinde kesinlikle yer alabilirim. Sinemayı çok severim çünkü o benim için bir renktir ve çok eğlencelidir. Sadece hayatımda müzik olduğu için seçici davranıyorum.
Sinemadan tekrar müziğe geçersek her cuma Hayal Kahvesi'nde çıkıyorsunuz... Zaman geçtikçe daha yorucu mu eğlenceli mi oluyor?
Eğlenceli oluyor. Biz ekip olarak sahnedeyken çok eğleniyoruz ve çalmak bizi dinç tutuyor. Eğer yaptığımız işten zevk almayan insanlar olsaydık her hafta aynı yerde sahne almak yük gibi gelebilirdi.
Gelen kesim sizin Kargo'dan tanıdığınız kitle mi?
Biz orada bar programından ziyade konser repertuarıyla sahneye çıkıyoruz. Hayal'in müdavimleri de geliyor, bizi izlemek için gelenler de oluyor.
Peki ne kadar daha devam edecek?
Plan program yapamadık Hayal Kahvesi için ama her iki taraf da memnun olduğu ve eğlendiği sürece devam edecek gibi gözüküyor.
Bu röportaj ilk olarak 20.01.2014 tarihinde haberturk.com sitesinde yayınlanmıştır.