“Hayvanları sevmeyen insanları da sevemez” derler, doğru söylerler. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil tabii ama sokaktaki herhangi bir insana yapamadığı işkenceyi, kötü muameleyi sokaktaki herhangi bir hayvana yapmaktan çekinmeyenlere ne demeli? Konuşamayan, ona zarar verdiğinizde gidip sizi şikayet edemeyecek bir canlıya zarar vermek de nedir? Böylesi “vahşi” bir insan, şartlar elverdiğinde, bir şekilde yargılanmayacağını düşündüğünde bir noktada başka bir insana da zarar vermeye kalkabilir kolaylıkla. O yüzdendir ki bir insanın, hayvanlara karşı duyduğu sevgi, o insanda birçok başka iyi özelliğin de göstergesidir.
0 Yorumlar
"Cover" ya da Türkçe okunuşuyla "kavır"… Bazen “yeniden yorumlamak” tabirini kullansak da bu, “cover yapmak” ifadesinin yerini alamadı hiçbir zaman. Evet, dünyada olduğu gibi bizler de Türkiye’de bir başkası tarafından yorumlanmış bir şarkının yeniden söylenmiş haline “cover”, bu yeniden yorumlama eylemine ise “cover’lamak” ya da “cover yapmak” diyoruz, birçoklarınızın duyduğu, bildiği üzere.
Türkiye müzik piyasasında farklı şarkıcı ve müzik grupları tarafından bolca “cover” yapılır, dinleyici nazarında da bu “cover”lar bir şekilde karşılığını bulur. Çünkü insanlar, müziğin de diğer birçok şey gibi son hızla tüketildiği günümüzde daha önceden bir şekilde az ya da çok aşina oldukları bir şarkıya daha kolay ısınırlar. Bu yüzden adını hızlı bir şekilde duyurmak isteyen birçok yeni şarkıcı ya da grup cover yapma yolunu seçer. Cover garantidir!
Bir şarkıcının müzikal kariyerinde ilk albümünün ayrı bir yeri olsa gerek. Dinleyiciye o ilk seslenişin ne kadar heyecan verici olabileceğini tahmin etmemiz zor değil. Kendini insanlara doğru anlatıp tanıtma ihtiyacı ve isteği piyasada yeni olan çoğu şarkıcı için kaçınılmaz.
Yaptığı işe güvenen, emeğinin karşılığını almak isteyen her şarkıcı için ilk albümün başarısı büyük bir motivasyon kaynağıdır ve başarının en büyük ölçütü, her zaman doğru olmasa da popülaritedir. Popüler olan bir şekilde başarılı kabul edilir. Doğru ya da yanlış, bu durum hiçbir dönemde değişmemiştir, değişmesi de zor gibi görünüyor. Müzik piyasasındaki yeni bir isim için “ilk albüm önemlidir” dedik. İlk albümden daha önemli olan bir şey varsa o da albümün lokomotifi olarak seçilen ilk şarkıdır; nam-ı diğer “çıkış şarkısı”.
Sonbahar kimileri için hüzün, kimileri için de huzurdur.
Hüzündür, çünkü yazın sıcaklığı ve davetkâr hararetinden yoksundur. Yaprak dökümüdür sonbahar. Ayrılıktır, acıdır. İşte bu yüzden hüzün gibi, o da sevilmez pek. Sonbahar kimileri içinse huzurdur, çünkü yazın uçucu coşkusu, sebepsiz telaşesi geride kalmış; hayatın o rutin ama tanıdık ve güvenilir akışı yeniden başlamıştır. Bir pencere kenarında kahve yudumlayarak dışarıdaki yağmuru seyretmektir belki de. Sonbahar deyince aklında güzel şeyler belirenler “Kasım’da aşk başkadır” der, “gerçek aşklar sonbaharda başlar” diye düşünürler içten içe. Yaz aşkları geçicidir, sonbahar aşkları kalıcı. Yani aşktır sonbahar bu bazıları için ve aşk gibi, o da çokça sevilir.
Malum, gitmek isteyen bir noktadan sonra bağlasanız durmaz. Hiç beklemediğiniz bir anda, tam da "her şey mükemmel gidiyor" diye düşündüğünüz bir zamanda, kalbinizi açtığınız insanın, sizin duygu ve düşüncelerinizi aslında hiç de paylaşmadığını görürsünüz. Havalarda uçarken yere çakılmak en güçlü olanımızı bile incitir.
Ama neyse ki şarkılar var. Düşen ilk göz yaşlarını silip bize güç verecek "gidene göndermeli" şarkılar, terk edildiğimiz o zor zamanlarda unuttuğumuz bir şeyin altını çiziyor: "Hiç kimse vazgeçilmez değildir ve her son, yeni bir başlangıçtır." İşte sizler için derlediğim, giden sevgilinin ardından dinlemeniz gereken, size güç verecek 5 şarkı: |
EDİTÖR
ARŞİV
Nisan 2016
Kategorİler
Tümü
|