Daha önce Şubat ayında yayınlanan X-Factor Türkiye’nin, canlı yayın finallerine kalmadan yayınına ara verilmiş ve programa Haziran’da devam edileceği açıklanmıştı. O dönemde güzel sesler duyma ümidiyle izlediğimiz yarışmada Şebnem, Melis, Ferah gibi iyi sesler dinlemiştik ve bunların canlı yayın finallerine kaldığını da görmüştük. Fakat dönemin verdiği rehavetten midir bilinmez yarışma devam etmemişti.
X-Factor daha başlamadan zaten jürisiyle alakalı spekülasyonlar çıkmıştı. Gülşen’e jürilik için teklif götürüldüğü, kendisinin kabul ettiği ama deneme çekimlerinde kendisine yakışan star edasıyla bu işi yapamayacağını söylediği ve yarışma jüriliğinden çekildiği konuşulmuştu. Gülşen’in bu davranışını beğendiğimi zaten daha önce de belirtmiştim, zira Gülşen yarışmada yaşanacak polemiklere katılmak istemiyordu ve magazinden uzak bir hayat seçtiğini düşünmüştüm. Mustafa Ceceli’nin de adı geçmişti ama nihayetinde jüri Ziynet Sali, Emre Aydın, Ömer Karacan ve Armağan Çağlayan olarak belirlenmişti. Özellikle Ömer Karacan ve Armağan Çağlayan’ın ne kadar doğru isimler olduğunu söylediklerinden, görüşlerinden ve seçtikleri isimlerden anlamıştık.
X-Factor daha başlamadan zaten jürisiyle alakalı spekülasyonlar çıkmıştı. Gülşen’e jürilik için teklif götürüldüğü, kendisinin kabul ettiği ama deneme çekimlerinde kendisine yakışan star edasıyla bu işi yapamayacağını söylediği ve yarışma jüriliğinden çekildiği konuşulmuştu. Gülşen’in bu davranışını beğendiğimi zaten daha önce de belirtmiştim, zira Gülşen yarışmada yaşanacak polemiklere katılmak istemiyordu ve magazinden uzak bir hayat seçtiğini düşünmüştüm. Mustafa Ceceli’nin de adı geçmişti ama nihayetinde jüri Ziynet Sali, Emre Aydın, Ömer Karacan ve Armağan Çağlayan olarak belirlenmişti. Özellikle Ömer Karacan ve Armağan Çağlayan’ın ne kadar doğru isimler olduğunu söylediklerinden, görüşlerinden ve seçtikleri isimlerden anlamıştık.
Yarışma Temmuz ayında tekrar yayınlanmaya başlayacaktı ve özellikle İlyas ile Şebnem’i iyi seslerinden dolayı yarışmada görmeyi bekliyorduk. Ancak öncelikle jürinin değiştiği haberini aldık. Ardından İlyas’ın da güzel sesi ve yakışıklı görüntüsüyle yarışmada olmadığını anlayınca biraz da olsa önyargılı yaklaştık yarışmaya. Bu sefer jüri koltuğunda Sinan Akçıl, Atiye, Nigar Jamal ve Nihat Odabaşı vardı. Çok da başarılı bulmadığım jüri seçimlerinde belki de bu 4 isim arasında o koltukta oturabilecek tek isim Atiye’ydi.
Müzik yaşantısı boyunca belirli başarılara imza atmış fakat ses konusunda şarkı yazarlığı kadar başarılı bulmadığım Sinan Akçıl’ın jürideki davranışlarını ve konuşmalarını hafiften itici bulduğumu itiraf etmek zorundayım. Çok sayıda hayranı olan Akçıl’ın biraz öne çıkma çabaları çok belli oluyor ve maalesef ki zaten yanlış olduğunu düşündüğüm jürideki Emre Aydın’ı biraz aratıyor gibi. Emre Aydın, çok daha efendi ve aklı başında yorumlar yaparken Sinan Akçıl biraz daha basite kaçan ve yarışmacılara bir şey katmayan yorumlar yapıyor.
Nigar Jamal’a gelirsek Türkçe zaten anadili olmamasına rağmen bu dil konusunda kendini bir hayli geliştirmiş fakat Nigar’ın yetenek seçme konusunda o kadar başarılı olmadığını düşünüyorum. Zaten seçilmiş ve önüne getirilmiş yetenekler arasından bile düzgün bir seçim yapamıyor maalesef. Türkiye veya yurt dışından o koltuğa getirilecek o kadar isim varken Nigar’ın o koltukta oturuyor olması ekonomik sebeplerden başka bir şeyi aklıma getirmiyor.
Müzik yaşantısı boyunca belirli başarılara imza atmış fakat ses konusunda şarkı yazarlığı kadar başarılı bulmadığım Sinan Akçıl’ın jürideki davranışlarını ve konuşmalarını hafiften itici bulduğumu itiraf etmek zorundayım. Çok sayıda hayranı olan Akçıl’ın biraz öne çıkma çabaları çok belli oluyor ve maalesef ki zaten yanlış olduğunu düşündüğüm jürideki Emre Aydın’ı biraz aratıyor gibi. Emre Aydın, çok daha efendi ve aklı başında yorumlar yaparken Sinan Akçıl biraz daha basite kaçan ve yarışmacılara bir şey katmayan yorumlar yapıyor.
Nigar Jamal’a gelirsek Türkçe zaten anadili olmamasına rağmen bu dil konusunda kendini bir hayli geliştirmiş fakat Nigar’ın yetenek seçme konusunda o kadar başarılı olmadığını düşünüyorum. Zaten seçilmiş ve önüne getirilmiş yetenekler arasından bile düzgün bir seçim yapamıyor maalesef. Türkiye veya yurt dışından o koltuğa getirilecek o kadar isim varken Nigar’ın o koltukta oturuyor olması ekonomik sebeplerden başka bir şeyi aklıma getirmiyor.
Nihat Odabaşı kendi işinde yani fotoğraf ve klip çekimlerinde Türkiye’nin en önde gelen isimlerinden birisi; fakat o koltuğu ne kadar hak ediyor, biraz düşünmemiz gerekiyor. Sonuçta orada yapılması gereken yetenek seçmek ve grubunda bulunan isimlere her anlamda destek olmaktır. Nihat Odabaşı’nın, yıllardır bu piyasada olması sebebiyle genç yeteneklere katabileceği bir sürü şeyi olduğunu düşünmek bence yanlıştır. Ama yine de jüri içinde Atiye gibi daha aklı başında, daha ayakları yere basan yorumlar yapan bir diğer isim Nihat Odabaşı’dır.
Nihayete geldiğimizde X-Factor yeni dönem yayınını maalesef ki ilk dönemki kadar başarılı bulamadığımı söylemeliyim. Geriye kalan yarışmacılardan jürisine kadar tümüyle hayal kırıklığı oldu maalesef. Dünya çapında bu kadar popüler olan ve birçok ülkenin kendi yayınlarını yaptığı bu yarışmanın Türkiye ayağının çok daha görkemli olacağınıve eski Popstar yarışmaları kadar ses getireceğini zannediyordum ama yanılmışım. Eğer böyle giderse X-Factor’ı erken final bekliyor. İzleyip göreceğiz.
Nihayete geldiğimizde X-Factor yeni dönem yayınını maalesef ki ilk dönemki kadar başarılı bulamadığımı söylemeliyim. Geriye kalan yarışmacılardan jürisine kadar tümüyle hayal kırıklığı oldu maalesef. Dünya çapında bu kadar popüler olan ve birçok ülkenin kendi yayınlarını yaptığı bu yarışmanın Türkiye ayağının çok daha görkemli olacağınıve eski Popstar yarışmaları kadar ses getireceğini zannediyordum ama yanılmışım. Eğer böyle giderse X-Factor’ı erken final bekliyor. İzleyip göreceğiz.