Son yıllarda Türk Pop Müziği’nde ciddi kayıplar vermekteyiz. Şarkı bulamamaktan veya sektörün tekelleşmesinden kaynaklı birçok değerli ses artık işin biraz daha arka planına kaçıp şarkı söylemekten vazgeçtiler. Özellikle Aşkın Nur Yengi, Ayşegül Aldinç, Emel Müftüoğlu gibi seslerin artık şarkı söylememesinin, müziğimiz açısından eksiklik olduğunu düşünüyorum. Bu saydığım isimler olmadan Türk Pop Müziği gerçek anlamda Türk Pop Müziği olur muydu açıkçası şüpheliyim.
Peki, bu durumda ne yapılmalı? Elbette ki seçeneklerden birisi Sezen Aksu’nun kapısını aşındırmaktır. Bir diğeri ise Müjde Ar’da bulunan Aysel Gürel sözleriyle dolu kasayı karıştırmaktır. Bir diğeri ise yeni yetenekleri keşfetmeye başlamaktır. Emel Müftüoğlu’nun keşfetmesiyle uzun seneler Fettah Can - Alper Narman şarkıları dinledik. Daha sonra grup olarak yazmayı bıraksalar da bireysel şarkıları hala albümlerde yer alıyor. Aslına baktığınız zaman ülkemizde bir şeyler karalayan çok fazla insan var. Ama bunların kaç tanesi beste yapılabilir sözler veya kaç tanesi gerçekten bir şeyler anlatan sözler yazıyor meçhul.
Peki, bu durumda ne yapılmalı? Elbette ki seçeneklerden birisi Sezen Aksu’nun kapısını aşındırmaktır. Bir diğeri ise Müjde Ar’da bulunan Aysel Gürel sözleriyle dolu kasayı karıştırmaktır. Bir diğeri ise yeni yetenekleri keşfetmeye başlamaktır. Emel Müftüoğlu’nun keşfetmesiyle uzun seneler Fettah Can - Alper Narman şarkıları dinledik. Daha sonra grup olarak yazmayı bıraksalar da bireysel şarkıları hala albümlerde yer alıyor. Aslına baktığınız zaman ülkemizde bir şeyler karalayan çok fazla insan var. Ama bunların kaç tanesi beste yapılabilir sözler veya kaç tanesi gerçekten bir şeyler anlatan sözler yazıyor meçhul.
Şarkı sözlerinin artık iyiden iyiye basitleştiği günümüzde biraz daha şiirsel sözleri ara ki bulasın. Böyle şarkıların artık büyük kitlelere ulaşamadığını düşünmek bence büyük bir hatadır. Şarkı sözlerinde her zaman şiirsellikten yana olan az şarkıcı var gerçi. Bunların en başında da Nükhet Duru geliyor. Artık daha akılda kalıcı şarkı yazmaya dikkat eden şarkı sözü yazarları bunu gerektiği şekilde yapıyorlar. Ama gerçekten kalıcılar mı, değiller mi tartışılır. Sadece orada burada çalınsın, ezberlensin, bütün yaz dinlensin diye yapılan şarkılar eninde sonunda unutulmaya mahkûmdurlar.
Şarkı sözlerindeki bu basitliğe bir tepki olarak yıllar önce kendi kendime bir şeyler karalamaya başlamıştım. Bunlardan bir tanesinin kısa bir kısmını sizinle yazımın sonunda paylaşacağım. Türk Pop Müziğinde Aysel Gürel ve Sezen Aksu’nun öncülüğünü ettiği ve onların arkasından Sıla’nın, Deniz Seki’nin ve Göksel’in geldiği başarılı söz yazarları arasında olabilmek için elbette ki hepimizin kırk fırın daha ekmek yemesi gerekiyor. Ama eninde sonunda onlar kadar olmasa da dinlendiği zaman şöyle hafiften uzaklara baktıracak sözler de yazmak istiyorum. Pop müzikteki bu kirlenme ne zaman son bulur ya da son bulur mu gerçekten bilemiyorum. Ama o veya bu şekilde alışmaya başladıkça, aynı zamanda her şey de normalleşmeye başlıyor. Sırf akılda kalan bir şarkı yazmak için dilin bu kadar kirlenmesine bir dur demenin vakti geldi. Müzik, üzerinden para kazanılan bir şey olduğu için doğal olarak biraz daha mekanikleşmeye ve de ticarileşmeye başlıyor. Buna dur demek elbette ki bir yere kadar mümkün ama Türkiye halkları olarak ticari ve mekanik müziğe prim vermememiz gerekiyor.
400’ün üzerinde şarkı sözüm var ve bunların bazılarını büyük yorumculardan duymak isterim. Betül Demir, Yonca Lodi, Işın Karaca gibi söyledikleri şarkı ne olursa olsun şaha çıkaran yorumcularımızdan yazdıklarım gibi sözler duymak gerçekten arzu ediyorum. Yazdıklarımdan sadece birkaç satır paylaşarak yazımı noktalıyorum. Herkese bol edebiyatlı müzikler…
Belki o zaman beni anlarsın.
Gücün bahçelerinden çöllere dönmüş,
Zevkin doruklarından uçurumlara düşmüş olursun…
400’ün üzerinde şarkı sözüm var ve bunların bazılarını büyük yorumculardan duymak isterim. Betül Demir, Yonca Lodi, Işın Karaca gibi söyledikleri şarkı ne olursa olsun şaha çıkaran yorumcularımızdan yazdıklarım gibi sözler duymak gerçekten arzu ediyorum. Yazdıklarımdan sadece birkaç satır paylaşarak yazımı noktalıyorum. Herkese bol edebiyatlı müzikler…
Belki o zaman beni anlarsın.
Gücün bahçelerinden çöllere dönmüş,
Zevkin doruklarından uçurumlara düşmüş olursun…