“Devrimlerimiz içinde en zor olanı hangisidir?”
Bir sohbet sırasında bu soruyu sorduğu kişilerden doyurucu bir yanıt alamayınca Atatürk, kendi sorusunu kendi şöyle yanıtladı: “En zor devrimimiz müzik devrimidir.” Ardından yanıtının nedenini de açıkladı: “Çünkü müzik devrimi kişiye önce kendi iç dünyasını unutturmayı, sonra da yeni bir âleme yönelmeyi gerektirir. Çok zordur ama yapılacaktır.”
Sanırım bu yazıya Atatürk’ün dile getirmiş olduğu onlarca devrim niteliği taşıyan sözden birisi ile başlamak en doğrusu olacaktı.
Tarihi sadece tarih kitaplarından öğrenmiş neslin sayısı git gide azalıyor -teknoloji sağ olsun- ve bununla birlikte keşfedilmesi gereken ya da henüz insanlara ulaşamamış bir sürü bilgiye de ulaşılabiliyor. İşte öğrenilmesi gerekenlerden biri de araştıranlar, öğrenmek isteyenler için önlerine seriliyor: “Atatürk’ün müzik sevgisi”.
Bir sohbet sırasında bu soruyu sorduğu kişilerden doyurucu bir yanıt alamayınca Atatürk, kendi sorusunu kendi şöyle yanıtladı: “En zor devrimimiz müzik devrimidir.” Ardından yanıtının nedenini de açıkladı: “Çünkü müzik devrimi kişiye önce kendi iç dünyasını unutturmayı, sonra da yeni bir âleme yönelmeyi gerektirir. Çok zordur ama yapılacaktır.”
Sanırım bu yazıya Atatürk’ün dile getirmiş olduğu onlarca devrim niteliği taşıyan sözden birisi ile başlamak en doğrusu olacaktı.
Tarihi sadece tarih kitaplarından öğrenmiş neslin sayısı git gide azalıyor -teknoloji sağ olsun- ve bununla birlikte keşfedilmesi gereken ya da henüz insanlara ulaşamamış bir sürü bilgiye de ulaşılabiliyor. İşte öğrenilmesi gerekenlerden biri de araştıranlar, öğrenmek isteyenler için önlerine seriliyor: “Atatürk’ün müzik sevgisi”.
Müziğe çok önem veren, yaşamın müzikle anlam kazandığına inanan ve müzikle ilgisi olmayanlara “insan” bile denilemeyeceğini söylemekten çekinmeyen bir lider, çok “cool” değil mi? :)
Klasik Türk Müziğinden halk deyişlerine, Batılı büyük bestecilerin Klasik Batı Müziği eserlerinden Türk Halk Müziğine geniş bir repertuvar sahibi. İşte size tam bir müzik insanı.
Sadece kendisi sevmekle kalmamış, halkın müziğe ulaşma yollarını kolaylaştırmak, zenginleştirmek, güzelleştirmek için devlet kademesinde de gelişimin önünü açan kanunların altına imzasını da bir güzel atmıştır. Atatürk döneminde sayısız müzik gelişmesi yaşanmış; halk ezgileri derlenip yayınlanmış, orkestralar ve korolar kurulmuş, çeşitli üniversitelere bağlı müzik bölümleri açılmış, müzik toplulukları uluslararası gösterilere katılmış, ilk Türk operası sahneye koyulmuş ve bunun gibi onlarcası.
Kendisinin, ülkeye katkıları malum benim burada ahkâm kesemeyeceğim kadar büyük tabii ki.
Klasik Türk Müziğinden halk deyişlerine, Batılı büyük bestecilerin Klasik Batı Müziği eserlerinden Türk Halk Müziğine geniş bir repertuvar sahibi. İşte size tam bir müzik insanı.
Sadece kendisi sevmekle kalmamış, halkın müziğe ulaşma yollarını kolaylaştırmak, zenginleştirmek, güzelleştirmek için devlet kademesinde de gelişimin önünü açan kanunların altına imzasını da bir güzel atmıştır. Atatürk döneminde sayısız müzik gelişmesi yaşanmış; halk ezgileri derlenip yayınlanmış, orkestralar ve korolar kurulmuş, çeşitli üniversitelere bağlı müzik bölümleri açılmış, müzik toplulukları uluslararası gösterilere katılmış, ilk Türk operası sahneye koyulmuş ve bunun gibi onlarcası.
Kendisinin, ülkeye katkıları malum benim burada ahkâm kesemeyeceğim kadar büyük tabii ki.
Müziğe bu kadar katkı sağlamış bir önderin müzik zevki de dikkate değer.
Muzaffer Sarısözen’den Safiye Ayla’ya, Saadettin Kaynak’tan Tatyos Efendi’ye hepsini dinler, özümser, severmiş. Bir sanatçıyı bir başka sanatçıdan, bir şarkıyı bir başka şarkıdan ayırmadan dinlemek; doğusuna batısına bakmadan dolu dolu müziği sevmek ne erdemli bir davranış. Şimdilerden ne kadar uzak ve ne kadar yabancı, bir o kadar da naif ve doğru.
Bu arada herkesin fıkra gibi anlattığı “Atatürk Safiye Ayla’yı perde arkasından dinlerdi” muhabbeti külliyen yalanmış. Kadıncağız da bu söylentilere üzülür; “Halk beni çirkin buluyor herhalde, ondan böyle söylüyorlar” dermiş. Bunu söyleyen ben değilim, Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe. Gerçi Atatürk ile sadece neredeyse bebekken vakit geçirmiş ama olsun vardır bir bildiği.
Kültür bakanlığı Atatürk’ün sevdiği şarkıları bir albümde toplamış. Albümde bu eserleri Safiye Ayla ve Müzeyyen Senar’ın sesinden dinliyoruz. Atatürk'ün sevdiği bu şarkıları dinlemek isterseniz sizi Kültür Bakanlığı'nın sitesine alalım: Atatürk'ün Sevdiği Şarkılar - Kültür Bakanlığı
Atatürk’ ün ebediyete intikalinin 77. yılında onu sevdiği şarkılarla anmak yerinde olacaktır diye düşünüyorum.
Ve kulağıma Müzeyyen Senar’ın sesinden bir şarkı geliyor:
Bugün benim efkârım var.
Ah bu gönül arzu eder seni seni, yar seni…
Muzaffer Sarısözen’den Safiye Ayla’ya, Saadettin Kaynak’tan Tatyos Efendi’ye hepsini dinler, özümser, severmiş. Bir sanatçıyı bir başka sanatçıdan, bir şarkıyı bir başka şarkıdan ayırmadan dinlemek; doğusuna batısına bakmadan dolu dolu müziği sevmek ne erdemli bir davranış. Şimdilerden ne kadar uzak ve ne kadar yabancı, bir o kadar da naif ve doğru.
Bu arada herkesin fıkra gibi anlattığı “Atatürk Safiye Ayla’yı perde arkasından dinlerdi” muhabbeti külliyen yalanmış. Kadıncağız da bu söylentilere üzülür; “Halk beni çirkin buluyor herhalde, ondan böyle söylüyorlar” dermiş. Bunu söyleyen ben değilim, Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe. Gerçi Atatürk ile sadece neredeyse bebekken vakit geçirmiş ama olsun vardır bir bildiği.
Kültür bakanlığı Atatürk’ün sevdiği şarkıları bir albümde toplamış. Albümde bu eserleri Safiye Ayla ve Müzeyyen Senar’ın sesinden dinliyoruz. Atatürk'ün sevdiği bu şarkıları dinlemek isterseniz sizi Kültür Bakanlığı'nın sitesine alalım: Atatürk'ün Sevdiği Şarkılar - Kültür Bakanlığı
Atatürk’ ün ebediyete intikalinin 77. yılında onu sevdiği şarkılarla anmak yerinde olacaktır diye düşünüyorum.
Ve kulağıma Müzeyyen Senar’ın sesinden bir şarkı geliyor:
Bugün benim efkârım var.
Ah bu gönül arzu eder seni seni, yar seni…